EDATLAR (İLGEÇ)
Tek başına anlamı olmayan, kelimelerle anlam ilgileri
kurmaya yarayan kelimelerdir.
- Edatların anlamları ancak kullanış sırasında anlaşılır.
- Edatlar tek başına bir öge olmaz, başka sözcüklerle “edat öbeği” oluşturur.
- Edatlar; isim, zamir, tamlama ve diğer söz öbekleriyle birlikte kullanılır.
- Edatlar, çekim eki almaz ama kendilerinden önceki sözcüklerin belirli çekim eklerini alması gerekir.
BAŞLICA EDATLAR
- En Çok Kullanılan Edatlar: için, gibi, mi, göre, kadar
- Öbekleşenler: -e karşın, -e karşı, -e doğru, -e rağmen, -den dolayı, -den ötürü, -den başka, -den önce, -den sonra, -den yana, -den beri, -e dair, -e değin, -e dek, -e ait, -e özgü
- Cümledeki Kullanıma Göre Edat Olanlar: ile, ancak, bir, yalnız, tek
- Diğer Edatlar: denli, üzere, değil, sadece, yalnızca, sanki
İLE……..VE anlamında kullanılırsa bağlaç olur.
ÖRNEK:
- Şiirle öykü kardeş türlerdir.
- Sanatçı duygularını şiirle anlatıyor.
- Başka kelimesi kullanıldığı yere göre edat, sıfat, zarf ve isim görevinde olabilir.
- “-den” ayrılma durum ekiyle bağlanırsa edat olur.
- İsmin önünde kullanılırsa sıfat, fiili belirtirse zarf olur.
- Bir ismin yerini tutacak biçimde kullanılırsa zamir olur.
- Eşinden ve kızından başka kimsesi yoktu.
- Başka bir kitap okumayı düşünüyorum.
- Senden başka sevemem kimseyi.
- Gökyüzünün başka rengi de varmış.
- Başka kelimesi kullanıldığı yere göre edat, sıfat, zarf ve isim görevinde olabilir.
- “-den” ayrılma durum ekiyle kullanılırsa edat olur.
- İsmin önünde kullanılırsa sıfat, fiili belirtirse zarf olur.
- Tek başına kullanılırsa isim olur.
- Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi tut.
- İki nokta arasından sadece bir doğru geçer.
- Her konuda çekinmeden doğru söylerdi.
- Sabaha doğru kitabı ancak bitirdi.
- Her zaman edat olarak kullanılmaz; sıfat ve isim görevlerinde de kullanılır.
- Edat olması için –e karşı şeklinde kullanılmalıdır.
- Bir ismi belirtirse sıfat olur. Ek alırsa ya da bir varlığı karşılarsa isim olur.
- Karşıda, Cumhuriyet Bayramı için gösteri var.
- Karşı takım, birçok hileye başvurdu.
- Sabaha karşı dışarıdan bir ses duydu.
- Karşıya geçmek için iki araç değiştirdiler.
- Bana karşı çok iyi düşünceler besliyordu.
- Bu kelimeler sadece anlamında kullanılırsa edat olurlar.
- Ama anlamında olurlarsa bağlaç olurlar.
- İsmin önüne gelirse sıfat, fiili etkilerse zarf olurlar.
Örnekler:
- Bu soruyu ancak sen çözebilirsin.
- İşinizi çözerim ancak bazı şartlarım var.
- Sinema ancak yarım saatte bitmişti.
- Yalnız insanlar yalnız yaşarlar ancak yalnız ölmeyi istemezler.
- Kendisinden istenen işi yalnız acemi stajyer tamamlamıştı.
- Ailesini gitgide daha zor günler bekliyordu.
Tek başına anlamı olmayan, kelimeleri, kelime grupları ve
cümleleri bağlamaya çalışan kelimelerdir.
- Bağlaçlar, tek başlarına herhangi bir anlam taşımaz, cümlede anlam kazanırlar.
- Bağlaçlar, genellikle cümlenin herhangi bir ögesi olmazlar.
- Bağlaçlar, cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı değişebilir fakat cümle bozulmaz.
Ancak – Yalnız
Bu kelimeler «ama, fakat» anlamında olurlarsa bağlaç
olurlar.
Örnek: Bütün gece gözünü kırpmadı ancak / yalnız işlerini yetiştiremedi.
Zamir olan –ki: Bir ismin yerini tutar.Bizdekiler çok zordu, sizinkiler kolaydı.Sıfat olan –ki: Kendinden sonraki ismi işaret eder.Uçaktaki yolcu hakkında bilgi vermediler.Bağlaç olan ki: Ayrı bir kelimedir. Ayrı yazılır.Günün sonunda gördüm ki hepiniz aynısınız!
- O kadar yorulmuştu ki bir köşede uyuyup kaldı.
- Anladım ki hiç kimse beni ciddiye almıyor.
- Daha sonra raftaki kitaplara yöneldi.
- Bizim sınav sizinkinden daha zor sorulardan hazırlanmıştı.
- Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?
İse bağlacına dikkat
- Bağlaç olan “ise (-sa, -se)” ile şart kipi (-sa, -se) karışabilir.
- Bağlaç karşılaştırma bildirir, olumsuzu yapılamaz; şart kipi ise cümlede koşul anlamı oluşturur ve olumsuzu yapılabilir.
İçerisi sıcak, dışarısı ise (dışarısıysa) serindi.
Pencereyi açarsa içerisi biraz serinler.
Tekrarlı Bağlaçlar
Birlikte kullanılan bağlaçlardır.
Başlıca tekrarlı bağlaçlar şunlardır: ne… ne, ya… ya, hem… hem, ha…ha, ister…
ister, gerek… gerek, olsun… olsun, de… de
Tekrarlı bağlaçların arasına virgül konmaz.
Örnekler:
- Sorunlarımızla ilgili bize ne yol gösterdi ne yardım etti.
- Yarın arabayla hem kardeşini hem beni okuldan alacakmış.
- Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.
- Toplantıda gerek pazarlama gerek reklam bölümüne eleman
- ihtiyacı olduğu söylendi.
- Hafta sonu ailece ister sinemaya gidin ister piknik yapın.
- İş hayatımda olsun günlük hayatımda olsun hep şanslıydım.
- Telefon çalınca heyecanlanıp bir ona bir bana baktı.
2024-TYT
(I) Yıldırım Bayezid; kuşatılmış Niğbolu Kalesi’nden haber
almak, düşmanın asker sayısını öğrenmek niyetiyle Evrenos Bey’i kaleye yolladı.
(II) Fakat Evrenos Bey ne düşmandan esir, ne de içeriden haber alabildi. (III)
Yıldırım’ın buna canı sıkıldı, uykuları kaçtı ve gece kimseye haber vermeden
atına binip hızla kaleye gitti. (IV) Yüksek bir yere çıktı, biraz soluklanıp
gök gürler gibi bir sesle “Bre Doğan! Bre Doğan! Hâliniz nicedir?” diye
bağırdı. (V) Zaten kale duvarının üzerinde bulunan Doğan Bey, onun sesini
duyunca “Merak buyurmayın Hünkârım! Her taraf muhkem, muhafızlar gece gündüz
uyanık, yeteri kadar zahirem mevcut.” diye karşılık verdi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül
kullanımında yanlışlık yapılmıştır?
A) I B)
II C)
III D)
IV E) V
Belli Bağlaç mı?
Çok sorulan bu sorunun cevabı şudur: Belli bağlaç değildir. Cümleye göre sıfat ve isim görevlerinde kullanılabilir.
Örnek:
- Öğrencilerin araştırmaları belli konularda yoğunlaşmıştı. (Sıfat)
- Maçın sonucu önceden belliydi. (İsim)
ÜNLEM NEDİR?
Ünlemler asıl olarak “seslenme-hitap” bildiren sözcüklerdir.
Korkma, acıma, şaşma, acıma, sevinme, kızma gibi duyguları
anlatan, kimi zaman da onay, karşı çıkma, buyruk, çağrı, uyarı, yasaklama vb.
belirten sözcüklerdir.
Örnekler:
- Aaa, ağlıyorsunuz siz!
- Ah, o kadrini bilmediğim günler!
- Aman, geç kalmayın!
- Gül gibi sararıp soldum eyvah! Eyvah!
0 Yorumlar
Yorumlarınızı bekliyorum.